Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Orhangazi ziyaretinin ikinci ayağında Orhangazi Kaymakamlığı, Orhangazi Belediyesi, Orhangazi TSO tarafından düzenlenen Turizm Çalıştayı’na katıldı. Orhangazi TSO toplantı salonunda gerçekleştirilen çalıştaydaki programda ilk konuşmayı yapan Orhangazi TSO yönetim kurulu başkanı Ergün Efendioğlu, bakan Müezzinoğlu’na çalıştaya katılarak kendilerine destek olmasından dolayı teşekkür etti.

ÇAĞLAYAN; ORHANGAZİ’YE DEĞER KATMAK İSTİYORUZ

Daha sonra konuşan Belediye Başkanı Neşet Çağlayan, Orhangazi’de Turizm Çalıştayı ile ilçenin farklı bir yüzünü ön plana çıkarmak için bir çalışma yaptıklarını belirterek, komitelerin değerlendirmelerini yapıp rapor haline dönüştüreceğiz. Ondan sonra Orhangazi’nin yol haritasını çizmiş olacağız dedi. Çağlayan, Orhangazi’nin güçlü tarım ve sanayisinin yanına bir başka güçlü yönünü eklemek istediklerini ve bu yüzden turizmi önemsediklerini de belirterek, potansiyelimiz var, doğal güzelliklerimiz, turizme yönelik tarihi değerlerimiz var. Ama bugüne kadar hiç biri ile yeterince ilgilenilmemiş. Bir şekilde gizli kalmış. Artık bunların gün yüzüne çıkarılma vaktidir. Bu çalıştaydan çıkacak sonucun Orhangazi’nin ufkunu açmada çok önem arzedeceği kanaatindeyim dedi. Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolunun açılmasından sonra ilçemiz artık hava yolunu, kara yolu ile bile 15 dakika ile 2 saatlik mesafede Türkiye nüfusunun yüzde 40’ına yada, nüfusun yüzde 40’ının Orhangazi’ye rahatlıkla ulaşma imkanı olan bir noktada diye konuşan Çağlayan, bu avantajı da lehimize çevirmek istiyoruz. Orhangazi artık İstanbul’un karşı yakası gibi bir duruma ulaştı. 15-20 dakikada Osmangazi köprüsü ile İstanbul’a hatta 1 saatte Atatürk havalimanına ulaşacak bir konuma gelmiş durumda. Bu imkanları ilçenin faydasına dönüştürmemiz gerekiyor dedi.

MÜEZZİNOĞLU; ORHANGAZİ’YE DESTEKLERİMİZ SÜRECEK

Çalıştayda daha sonra söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Orhangazi'nin stratejik konumu olduğunu belirterek, Osmangazi Köprüsü'nden sonra bu stratejik konumu daha önemli bir noktaya geldi. Sanayide önemli bir konumu var ki yarım milyar dolarlık bir ticaret hacmi çok önemli ve stratejik ürünler üretebilen bir sanayisi var. Bu anlamda teker dönüyor, her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Tarımda da gayretleri ortada, belki biraz markayı tanıtabilme gibi gayretleri beklenebilir. Bizim sadece Orhangazi için değil tüm Türkiye için güçlü markalar oluşturmakta bir zafiyetimiz var. Onu daha iyi noktaya taşıyabilmek için gayretlerimizi ortak noktaya taşımalıyız dedi. Turizm esasında Bursa'nın da, Orhangazi'nin de, İstanbul'unda Türkiye'nin de gerçektende her noktası farklı farklı turizm, gerek iç gerekse dış turizmle ilgili altyapıları var diye konuşan Müezzinoğlu, ama bizde genelde ne hikmetse ya devlet tedbir olsun diye vatandaşından korktuğu için hep yasakları koyar ve o yasaklara rağmen tahminlerin ötesinde tahribat olur. Doğayı tahrip ederiz. Ama şöyle bir planlama yapsa; buranın vizyonunu şöyle şekillendirdim bu planlara uygun bir vizyon çizdim, 10 yıl sonra bu, 20 yıl sonra bu oldu diyebilse esasında bugün ne o tahribatlar olacak nede bu zenginliklerimiz heba olacak. Ama bu anlamda ciddi bir sorunumuz var.

ŞEYTAN TAŞLAMAKTAN TAVAF YAPMAYA VAKİT BULAMIYORUZ

Ben bir yönetici olarak ve 1970 yılından beri ülkenin geçmişte yaşadığı sıkıntıları ve sorunları, sizlerle birlikte güzel günlerinde zor günlerinde sıkıntılı günlerinde bedel ötetilen günleri de yaşadığım için hep böyle, özellikle sizlerle paylaşmakta daha rahatım. yönetimi 3 başlıkta topluyorum. Bunu iş hayatımızda da, ev hayatımızda da, yönetim hayatımızda da, siyaset hayatımızda da hangisine istiyorsanız fotokopi olarak oraya koyabilirsiniz. Birincisi sorun yöneten, sorun üreten yönetim anlayışları, ikincisi sorun çözen yönetim anlayışları, üçüncüsü ise gelecek şekillendiren yönetim anlayışları. Ben 70 yılından bu yana Türkiye'de iki temel başlığın biri gitti biri geldi, biri gitti biri geldi. Biri sorun üreten yönetim anlayışları; sorun üretildi üretildi, krizler geldi bedeller ödendi, hadi ondan sonra bir çözüm, sorun çözen yönetim anlayışı. Ama bir türlü gelecek şekillendiren gelecek vizyonu koyan bir yönetim anlayışını yakalayamadık. Hani zaman zaman biz siyasiler ve Türkçemizdeki o sözü değişik vesilelerle söylenir; şeytan taşlamaktan tavaf yapmaya vakit bulamıyoruz ve bir bakıyoruz ki bir dönem sorunlar çözülüyor çözülüyor tam gelecek şekillendireceksin, şekillenecek gelecek vizyonu konuşmaya başlıyoruz peş peşe böyle olağan üstü beklenmedik sıkıntılar, beklenmedik sorunlar, beklenmedik tuzaklar bu milletin önüne geliyor. 70'li yılarda anarşi sağ sol olaylarıyla, 80'li yıllarda bir farklı boyutuyla, 90'lı yıllarda işte 28 Şubat post modern darbe girişimleriyle, 2000'li yıllarda milletin syasi iktidar olarak güçlü destek vermesine rağmen siyasi iktidara kurulan, milli iradeye kurulan tuzaklarla uğraşmaktan bir taraftan sorunları çözelim, bir taraftan bu sorun üreten merkezlerden milletin iradesini kurtaralım ama bir türlü arkamızda bırakıpta ya gelecek vizyonu şekillendirelim ve buna sımsıkı sahip çıkalım diyeceğimiz o rahat huzurlu günleri yakalayamadık. Bunun değişik nedenleri var dedi.

REFERANDUM BİZİM İÇİN ÖNEMLİ

16 Nisanda yapılacak referanduma da değinen Bakan Müezzinoğlu, bugün özellikle bir referandum sürecine girdik. Sorun üreten bir sistemden gelecek vizyonu oluşturabilecek bir sistem dönüşümünün arifesindeyiz. Yani seçimlerin ne zaman olabileceği belli olmadığı , siyasi partilerin hangi gün hangi oyunlarla kaça bölüneceğini, hangi milletvekillerinin transfer olupta hangi siyasi partilerin koalisyon kuracağını, değişik değişik örneklerini yaşayarak bedel ödediğimiz geçmişten artık 5 yıllıok yetki verilen 5 yıl sonra hesap sorulan, 5 yıl süresice hedefleri konulan ve o muassır medeniyet seviyesinin ilerisindeki hedefe güçlü yolculuk yapan, sanayicisini, üreticisini, girişimcisini, darda zorda olanını ve gelecek vizyonunu şekillendiren güçlü bir siyasi sisteme ihtiyacımız var. İnşallah bu güçlü siyasi sistemden artık tek bir beklentimiz olacak. sorunlarımı çöz ve gelecek vizyonunu koy. Çünkü sorun üreten bir yapıyla artık muhatap olmamalıyız. Krizlerin yaşandığı, ikidebir belirsizliklerin olduğu ve bu belirsizliklerin bedelini hiçbir suçu olmayan, emeğini yüreğini gayretini sağlıklı olağan koşullara göre düzenleyen ama yanlış yönetimler dolayısıyla bedelini kendisinin ödediği süreçlerden artık bu ülkeyi ve bu milleti kurtarmammız lazım. İnşallah bundan sonraki süreç artık ikidebir ne olacak değil, önümüzdeki 5 yıllık hedefimiz ne, bu 5 yıllık hedefimizi tutturamadık sorumlusu budur hesabını sorarız gelecek 5 yılın hedeflerini yine hep beraber şekillendiririz. İnşallah sorun üreten bir yönetim anlayışını geride bırakan, sorun çözen bir yönetim anlayışından da gelecek vizyonunu  koyan yönetim anlayışlarına dönmemiz lazım. Bu büyük millet Alman milletinden daha geri, daha az üreten, daha gönlü zayıf, daha az zeka anlamında geri bir millet değil.  Ne İngilizinden, ne Fransızından ne japonundan çalışkanlıyla üretkenliğiyle. Bu millet dünya milletleriyle  yarışta bende varım diyebilecek iradesi de , gücü de, dna'sıda, mazisi de var olan bir millet. Dolayısıyla büyük hedeflere güçlü sistemlerle, güçlü sistemle birlikte o muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki hedefe inşallah hep beraber yürüyeceğiz dedi. Bakan Mehmet Müezzinoğlu, konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtladı. Program sonunda Orhangazi TSO başkanı Ergün Efendioğlu ve Belediye Başkanı Neşet Çağlayan, Bakan Müezzinoğlu’na Orhangazi’nin tarımsal ürünlerinden oluşan bir sepet ile tablo ve çini vazo hediye etti.

Detaylı Bilgi ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız