AK Parti’nin Ankara Arena’daki seçim beyannamesi ve Milletvekili tanıtım programına Orhangazi’den de katılım oldu. Belediye Başkanı Neşet Çağlayan, Meclis üyesi Halil Kurtulmuş, AK Parti Orhangazi Teşkilat Başkanı Selami Ekeman, Kadın Kolları Başkanı Hacer Cemre Yavuz, Gençlik Kolları Başkanı Bilal Özbey ve yöneticiler programı yerinde takip etti.

Programda konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, son 13 yıl içinde önlerine çok mayınlar konulduğunu, kapatma davası açıldığını, kaset sabotajları, Gezi ve 17-25 Aralık provokasyonları yapıldığını anımsatan Davutoğlu, ama o provokasyonları yapanların şu anda beddua odalarında baş başa olduklarını, ama AK Parti kadrolarının ise burada olduğunu söyledi.

"SEÇİM SANDIĞININ GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYACAĞIZ"

"Bilsinler ki seçim sandığının güvenliğini her ne pahasına olursa olsun sağlayacağız" ifadelerini kullanan Başbakan Davutoğlu, "Güvenlik güçlerimiz özgürlük ortamında seçimlere gidilebilmesi için ne tedbir alıyorsa bu tedbiri alacaktır. Başbakan olarak da gerekli talimatları, hükümet olarak da verdik. Türkiye'nin her köşesinde, Hakkari'den Edirne'ye kadar her yerde seçim tam bir güvenlik içinde yapılacaktır. Demirtaş ve ekibine sesleniyorum, çıkın ve siyasetinizi demokrasiyle ilgili tavrınızı açık bir şekilde koyun" şeklinde konuştu.

"SEÇİM BEYANNAMEMİZİN ODAĞINDA İNSAN ONURU VARDIR"

AK Parti seçim beyannamesinde Türkiye'nin 12 yılda geldiği konumun gözler önüne serildiğine dikkati çeken Davutoğlu, "Kamuoyumuzu, kalkınma hamlesi bağlamında, 350 sayfayı aşkın beyannamemizi okumaya davet ediyorum. Orada her şey var. Orada, 12 yıl içerisinde nereden nereye geldiğimiz de var, inşallah önümüzdeki 9 yıl içerisinde nereye doğru yürüdüğümüzün ana dokusu, ana unsurları, ana hedefleri de var. Seçim beyannamemizin odağında insan onuru vardır" diye konuştu.

YENİ TÜRKİYE SÖZLEŞMESİ

Davutoğlu, seçim beyannamesinin yanı sıra Yeni Türkiye Sözleşmesi'nin de sunulacağını belirterek, "Seçim beyannamemizin yanında bütün vatandaşlarımıza sesleniş olarak, Türkiye'nin siyasi partilerine, muhatabımız olan, rakibimiz olan siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına, Türkiye'nin entelektüel camiasına, aydınlarına yönelik 2023'e giderken Yeni Türkiye Sözleşmesi'ni takdim ediyorum" dedi.

"TÜRKİYE’YE ŞANTAJ YAPILMASINA İZİN VERMEYİZ"

Tarihi olayları konuşmaya hazır olduklarını belirten Başbakan Davutoğlu, "Her türlü muhasebeyi yapmaya hazırız ama tarih üzerinden milletimize hakaret ettirmeyiz. Tarihi tartışmalar üzerinden Türkiye’ye şantaj yapılmasına izin vermeyiz" dedi.

"SADECE TÜRKİYE'DE DEĞİL, TÜM DÜNYADA ADALET..."

AKP'nin seçim sloganı olan "daima adalet, daima kalkınma"ya atıfta bulunan Davutoğlu, konuşmasında adalet vurgusu yaptı. AKP kadrolarının, sadece Türkiye değil, "tüm dünyada" adaleti savunmaya çağıran Davutoğlu, "bu topraklarda yasakların sonu ak parti ile geldi" dedi. Davutoğlu salona, "Dünyada adaleti tesis etmeye var mısın?" çağrısı yaptı.

"NİCELİKSEL KALKINMA'DAN, NİTELİKSEL, DERİNLİKSEL KALKINMAYA..."

Davutoğlu, AKP'nin seçim sloganının ikinci bölümünü oluşturan "daima kalkınma" konusunda ise, bugüne kadar AKP'nin izlediği kalkınma politikalarına "ince ayar" yaptı.
Yapılacak yeni hamleyi, "geleceğe yürüyen küresel ikinci atılım hamlesi" olarak nitelendiren Davutoğlu, Erdoğan'ın AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlığı dönemindeki kalkınma hamlesinden "niceliksel büyüme dönemi" olarak bahsetti ve şöyle dedi; "Sayın Cumhurbaşkanımızdan aldığımız bu kalkınmayı,  gerçek, derinlikli ve nitelikli bir büyüme haline getireceğiz"
Davutoğlu, seçim beyannamesinde 350 sayfalık bölümün kalkınmaya ayrıldığını kaydederek, "bu bir inşa beyannemesidir " dedi.

"BAŞKANLIK SİSTEMİNİ GEREKLİ GÖRÜYORUZ..."
Davutoğlu konuşmasında, 100 maddelik "Yeni Türkiye Sözleşmesini" de açıkladı. 
Seçim sonrasında gündeme gelecek, yeni Anayasa'nın da, AKP tarafından hazırlanmış taslağı niteliğinde olan sözleşmenin en önemli maddesi, Başkanlık sistemine ilişkin madde oluşturdu. 
Bizzat Davutoğlu tarafından okunan sözleşmede, "İdari sistemin Başkanlık sistemi yönünde yeniden yapılandırılmasını gerekli görmekteyiz" denildi. 
Buna gerekçe olarak devletin yönetimindeki "yetki ve sorumluluk" dengesizliğini" gösterdi. 
Mevcut sistemdeki "yetkisi çok, ancak sorumluluğu olmayan" Cumhurbaşkanı ile, "yetkisi kısıtlı ancak sorumluluğu olan" Başbakanlık makamları arasında yetki sorunu yaşanabileceğinini kaydedildiği sözleşmede, buna örnek olarak da 2001 yılında yaşanan "yetki krizini" gösterildi. 
Parlamenter sistemin "özünden uzaklaştırıldığının" belirtildiği sözleşmede, devlet erkinin, "etkinlik ve hesap verilebilirlik" açısından yeniden düzenlenmesine ihtiyaç duyulduğu kaydedildi.

"HAKİMİYET MİLLETİNDİR..."

Davutoğlu'nun okuduğu sözleşmede, Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda yer alan "hakimiyet milletindir" ilkesine de özel vurgu yapıldı. Sözleşmede, devlet mekanizmalarının toplum üzerinde baskı kurmasına izin verilmeyeceği belirtilerek, "Amir olan millettir, memur olan devlettir" ifadesi yer aldı.

"PARALEL YAPI"YI DARBELER İÇİNDE SAYDI

Davutoğlu'nun okuduğu sözleşmede bir başka dikkat çekici bölüm ise, paralel yapıdan bahsedilen bölüm oldu. Sözleşmede, Türkiye'nin yaşadığı askeri darbelerin yanında, "paralel yapı" da, bir darbe olarak yer aldı. Sözleşmede, "Paralal yapı ya da bürokratik seçkinciliğin külli ya da kısmi etkinliği kabul edilemez" maddesi yer aldı.

"DENETLENMEYEN HİÇBİR GÜÇ KALMAYACAK"

Sözleşmede devletteki güçler ayrılığına da vurgu yer aldı. "denetlenmeyen hiçbir güç kalmayacak" maddesinin yer aldığı sözleşemede yargı bağımsızlığına da atıf yapıldı.
Sözleşmede, "Yargı bağımsızlığı, kendi içinde oluşabilecek örgütlenmelere karşı korunacak, jüristokrasi önüne geçilecek.  Yargı kararları demokratik denetime açık olacaktır" maddesi yer aldı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasının ardından AK Parti Milletvekili adaylarının tanıtımı yapıldı.